Sepetim (0) Toplam: 0,00EUR
Derin Tarih Dergisi - Eylül 2023 Sayı:138 Kolektif

Derin Tarih Dergisi - Eylül 2023 Sayı:138

Liste Fiyatı : 12,00EUR
2488713302006
371696
Derin Tarih Dergisi - Eylül 2023 Sayı:138
Derin Tarih Dergisi - Eylül 2023 Sayı:138
12.00

Yakın Tarihimizde Bir Dönüm Noktası: 12 Eylül

 

Bilgi kaynaklarının çeşitlendiği, teknoloji sayesinde her türlü malumatın gözlerimize, kulaklarımıza, ceplerimize dolduğu bir çağdayız. Dünyanın en uzak köşelerinde, eski zamanlarda belki aylarca yolculuk edilerek ulaşılabilecek nice kitap, kütüphane ve koleksiyon, şimdi birkaç dakika içinde, birkaç tuşla elimizin altında. İnternetin sağladığı imkânlarla, hakkında hiçbir şey bilmediğimiz nice olay ve şahsiyet, kısa süre içinde aşinamız haline gelebiliyor.

Fakat… Tüm bu sürat ve koşuşturma hali içinde, giderek büyüyen bir boşluk var: Bilgi, irfana ve şuura dönüşmüyor. Aksine, malumatfuruşluk çoğalıyor ve sathîlik yaygınlaşıyor. Her konudan küçük kırıntılarla dolan zihinlerde, dört başı mamur ve tutarlı tefekkür süreçleri bir türlü filizlenmiyor. Buna bir de milletçe âdeta alamet-i fârikamız olan unutkanlığımızı ve hafızamızın zayıflığını eklediğimizde, karşımızda doğrusu insana esef verecek bir manzara duruyor.

Derin Tarih yazı işlerinde Eylül sayımızın kapak dosyasının ne olması gerektiğini müzakere ederken, yukarıda bahsettiğimiz hakikatten hareketle, şunu konuştuk:

“Özellikle gençlerimiz, yakın tarihimize dair çok az şey biliyor. Mesela 12 Eylül dendiği zaman, aklında hiçbir şey canlanmayan milyonlar var. Büyükler ve konuyla ilgilenenler bilebilir, ama yeni nesillere bazı şeyleri tekrar tekrar hatırlatmalıyız.”

Toplantımızı bitirirken, kapak konumuzu da belirlemiştik. Dolayısıyla, bu sayımız daha çok gençler için. Onlara yakın tarihimizdeki çok önemli bir dönüm noktasını yeniden hatırlatmak için. Türkiye’nin içinden geçtiği bir badireyi tekrar gündeme taşımak için. Çünkü, her zaman vurguladığımız gibi: Hafızamız, silahımızdır.

“Yakın Tarihimizde Bir Dönüm Noktası: 12 Eylül” dosyamızda, Tarihçi-Yazar Olcay Can Kaplan darbenin ayak seslerinin ilk duyulduğu 1973 seçimlerine odaklanırken Prof. Dr. Mehmet Zeki Duman ordunun siyasete müdahalesinin ideolojik kökenlerini inceledi. Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş 12 Eylül 1980 darbesinin 27 Mayıs 1960 darbesine göre daha kalıcı olmasının arkasında yatan sebepleri gözler önüne sererken Metin Taha Yılmaz tartışma konusu olan 12 Eylül darbesindeki Amerikan parmağına ışık tuttu. Prof. Dr. İsmail Kara “12 Eylül darbesi Türk-İslâm senteci mi idi?” sorusuna cevap verirken Doç. Dr. Veysel Kurt Ortadoğu denkleminde 12 Eylül darbesini değerlendirdi.

“Yakın Tarihimizde Bir Dönüm Noktası: 12 Eylül” dosya konusu haricinde ise EGM Arşiv ve Dökümantasyon Eski Daire Başkanı Eyüp Şahin, Osmanlı’da parmak izi tekniğiyle aydınlatılan ilk cinayeti satırlara taşırken Prof. Dr. İsmail Taşpınar Papa ile Nazilerin ilişkisine ışık tutuyor. Tarihçi-Yazar Dursun Gürlek çok canlı ve çok yönlü bir münevver olan Hüseyin Kâzım Kadri’nin hayat hikâyesini anlatırken Araştırmacı İbrahim Bozbeşparmak Fas’ın diriliş muştusu Abdusselâm Yâsîn’i konu edindi. Araştırmacı-Yazar Mükremin Gül porselen tabaktan sigara kâğıdına, madalyondan kartpostala I. Dünya Savaşı’ndaki propaganda faaliyetlerini incelerken Dr. Ahmet Uçar objektifini İngilizlerin Orta Afrika’daki ilk sömürgeleri olan Timbuktu’ya çeviriyor. Osman Atasoy Osmanlı son dönemi meşhur din müesseselerinden Dârü’l-Hikmeti’l-İslâmiyye’yi satırlara taşırken Oktay Türkoğlu Arnavut Tüfekçi Toptani Gani Bey’in sır dolu ölümünün perde arkasını yazdı. Prof. Dr. İsmail Güleç serazat bir şair olan Hayretî’nin terceme-i hâlini kaleme alırken Tarihçi-Yazar Arif Emre Gündüz II. Abdülhamid zamanında keşfedilip Gertrude Bell tarafından fotoğraflanan antik döneme ait Arslantepe’nin uzun hikayesini satırlara taşıdı. Prof. Dr. Hasan Basri Öcalan Bursa Yenişehir Mevlevîhânesi’nin Yunanistan’daki izlerine odaklanırken Prof. Dr. Mustafa Özel ile Kalkandelen’deki Alaca Cami’nin hüsn-i hat zenginliğine göz attık. Musiki Tarihi Uzmanı Tahir Günay Türk Musikisinin nabzı olan Kudüm-i Şerif’i kaleme alırken Araştırmacı-Yazar Mikail Türker Bal II. Dünya Savaşı’nda Avrupa’da kendi mabetlerini tahrip eden Hıristiyanların acı hikayesini anlattı. Tarihçi-Yazar H. Yıldırım Ağanoğlu Balkanlar’daki Osmanlı incilerinden biri olan Priyepolye’ye odaklanırken Deniz Çıkılı İngiliz sömürü edebiyatının bayraktarı olan Rudyard Kipling’i kaleme aldı. Canan Aytaş İffet Anıtı’nın hikâyesini satırlara taşırken son olarak Mehmet Önder Dârülbedâyi’den Devlet Tiyatroları’na Türk tiyatrosunun serencamına odaklandı.

Derin Tarih ek kitap olarak bu ay, Yahya Efendi Türbedarı Mehmed Nûri Şemseddin en-Nakşibendî’nin kaleme aldığı Vasiyetnâme: Güzel Nasihatler kitabını bütün okurlarına armağan ediyor.

Tarih okuyan şaşırmaz.

  • Açıklama
    • Yakın Tarihimizde Bir Dönüm Noktası: 12 Eylül

       

      Bilgi kaynaklarının çeşitlendiği, teknoloji sayesinde her türlü malumatın gözlerimize, kulaklarımıza, ceplerimize dolduğu bir çağdayız. Dünyanın en uzak köşelerinde, eski zamanlarda belki aylarca yolculuk edilerek ulaşılabilecek nice kitap, kütüphane ve koleksiyon, şimdi birkaç dakika içinde, birkaç tuşla elimizin altında. İnternetin sağladığı imkânlarla, hakkında hiçbir şey bilmediğimiz nice olay ve şahsiyet, kısa süre içinde aşinamız haline gelebiliyor.

      Fakat… Tüm bu sürat ve koşuşturma hali içinde, giderek büyüyen bir boşluk var: Bilgi, irfana ve şuura dönüşmüyor. Aksine, malumatfuruşluk çoğalıyor ve sathîlik yaygınlaşıyor. Her konudan küçük kırıntılarla dolan zihinlerde, dört başı mamur ve tutarlı tefekkür süreçleri bir türlü filizlenmiyor. Buna bir de milletçe âdeta alamet-i fârikamız olan unutkanlığımızı ve hafızamızın zayıflığını eklediğimizde, karşımızda doğrusu insana esef verecek bir manzara duruyor.

      Derin Tarih yazı işlerinde Eylül sayımızın kapak dosyasının ne olması gerektiğini müzakere ederken, yukarıda bahsettiğimiz hakikatten hareketle, şunu konuştuk:

      “Özellikle gençlerimiz, yakın tarihimize dair çok az şey biliyor. Mesela 12 Eylül dendiği zaman, aklında hiçbir şey canlanmayan milyonlar var. Büyükler ve konuyla ilgilenenler bilebilir, ama yeni nesillere bazı şeyleri tekrar tekrar hatırlatmalıyız.”

      Toplantımızı bitirirken, kapak konumuzu da belirlemiştik. Dolayısıyla, bu sayımız daha çok gençler için. Onlara yakın tarihimizdeki çok önemli bir dönüm noktasını yeniden hatırlatmak için. Türkiye’nin içinden geçtiği bir badireyi tekrar gündeme taşımak için. Çünkü, her zaman vurguladığımız gibi: Hafızamız, silahımızdır.

      “Yakın Tarihimizde Bir Dönüm Noktası: 12 Eylül” dosyamızda, Tarihçi-Yazar Olcay Can Kaplan darbenin ayak seslerinin ilk duyulduğu 1973 seçimlerine odaklanırken Prof. Dr. Mehmet Zeki Duman ordunun siyasete müdahalesinin ideolojik kökenlerini inceledi. Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş 12 Eylül 1980 darbesinin 27 Mayıs 1960 darbesine göre daha kalıcı olmasının arkasında yatan sebepleri gözler önüne sererken Metin Taha Yılmaz tartışma konusu olan 12 Eylül darbesindeki Amerikan parmağına ışık tuttu. Prof. Dr. İsmail Kara “12 Eylül darbesi Türk-İslâm senteci mi idi?” sorusuna cevap verirken Doç. Dr. Veysel Kurt Ortadoğu denkleminde 12 Eylül darbesini değerlendirdi.

      “Yakın Tarihimizde Bir Dönüm Noktası: 12 Eylül” dosya konusu haricinde ise EGM Arşiv ve Dökümantasyon Eski Daire Başkanı Eyüp Şahin, Osmanlı’da parmak izi tekniğiyle aydınlatılan ilk cinayeti satırlara taşırken Prof. Dr. İsmail Taşpınar Papa ile Nazilerin ilişkisine ışık tutuyor. Tarihçi-Yazar Dursun Gürlek çok canlı ve çok yönlü bir münevver olan Hüseyin Kâzım Kadri’nin hayat hikâyesini anlatırken Araştırmacı İbrahim Bozbeşparmak Fas’ın diriliş muştusu Abdusselâm Yâsîn’i konu edindi. Araştırmacı-Yazar Mükremin Gül porselen tabaktan sigara kâğıdına, madalyondan kartpostala I. Dünya Savaşı’ndaki propaganda faaliyetlerini incelerken Dr. Ahmet Uçar objektifini İngilizlerin Orta Afrika’daki ilk sömürgeleri olan Timbuktu’ya çeviriyor. Osman Atasoy Osmanlı son dönemi meşhur din müesseselerinden Dârü’l-Hikmeti’l-İslâmiyye’yi satırlara taşırken Oktay Türkoğlu Arnavut Tüfekçi Toptani Gani Bey’in sır dolu ölümünün perde arkasını yazdı. Prof. Dr. İsmail Güleç serazat bir şair olan Hayretî’nin terceme-i hâlini kaleme alırken Tarihçi-Yazar Arif Emre Gündüz II. Abdülhamid zamanında keşfedilip Gertrude Bell tarafından fotoğraflanan antik döneme ait Arslantepe’nin uzun hikayesini satırlara taşıdı. Prof. Dr. Hasan Basri Öcalan Bursa Yenişehir Mevlevîhânesi’nin Yunanistan’daki izlerine odaklanırken Prof. Dr. Mustafa Özel ile Kalkandelen’deki Alaca Cami’nin hüsn-i hat zenginliğine göz attık. Musiki Tarihi Uzmanı Tahir Günay Türk Musikisinin nabzı olan Kudüm-i Şerif’i kaleme alırken Araştırmacı-Yazar Mikail Türker Bal II. Dünya Savaşı’nda Avrupa’da kendi mabetlerini tahrip eden Hıristiyanların acı hikayesini anlattı. Tarihçi-Yazar H. Yıldırım Ağanoğlu Balkanlar’daki Osmanlı incilerinden biri olan Priyepolye’ye odaklanırken Deniz Çıkılı İngiliz sömürü edebiyatının bayraktarı olan Rudyard Kipling’i kaleme aldı. Canan Aytaş İffet Anıtı’nın hikâyesini satırlara taşırken son olarak Mehmet Önder Dârülbedâyi’den Devlet Tiyatroları’na Türk tiyatrosunun serencamına odaklandı.

      Derin Tarih ek kitap olarak bu ay, Yahya Efendi Türbedarı Mehmed Nûri Şemseddin en-Nakşibendî’nin kaleme aldığı Vasiyetnâme: Güzel Nasihatler kitabını bütün okurlarına armağan ediyor.

      Tarih okuyan şaşırmaz.

      Stok Kodu
      :
      2488713302006
      Basım Tarihi
      :
      2023
      Dili
      :
      Türkçe
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat